Sonucun ortaya çıkması için onu başlatan bir sebebe ihtiyaç vardır. Yaşanılan olayı tetikleyen başlangıç noktası bundan yıllar önce bile başlamış olabilir. Bugün yaşadıklarımızı anlayabilmemiz için geçmişimizi iyi analiz ediyor olmamız gerekir. Yıllar içinde yaşananlardan örnekler verelim mi?

Büyük dedemiz zamanında hayaller kurdu, planlar yaptı. Çalıştı, çabaladı kurduğu işte zamanla başarıyı yakaladı. Aileden aldığı manevi ve fiziksel destekle her geçen gün daha da başarılı oldu. Belki o gün kapısına tahta üzerine yağlı boya ile yazılan tabelayı yıllar içinde dünya markası yaptı. Koca üretim bantları her gün dünyanın dört bir yanına ürün hazırlıyor. Bünyesinde yüzlerce can ekmek yiyor. Torunlar o gün yapılan hamlenin bugün ki yansımalarıyla yaratılan karmadan nasibini alıyor. Bizler başlatmamış olsak da Atalarımızdan gelenleri ister madde dünyada, ister manevi alanda devam ettiriyoruz.

Her şeyin güllük gülistanlık olduğu, sağlığın yerinde, işin tıkırında olduğu bir dönemde misal amcamızın ya da dayımızın kumar tutkusu var diyelim. Onlar için duman dolu masalar, masalarda el değiştiren paralar. Fedakar aileler, öderken imha olan varlıklar. Sabah zengin akşamına hüsran zamanlar. Günümüzde anlatılıyor ”Şöyle zengindik, böyle rahat”.

Zincirleme ilerler olaylar. Karma yaptığının sonuçlarını ilgili herkesle yaşamaktır. Ne demiş eskiler ” Dede koruk yer, torunun dişi kamaşır. ”

Bulunduğumuz andan itibaren sorumluluğumuzun hayata bizden başlayarak evlatlara, torunlara, bütüne, insanlığa ulaştığını hatırlayalım. Yarattığımız yaşam dokunduğumuz her birimde güller açtırsın. Miski amber tüm dünyaya yayılsın. Adımız, şanımız minnetle anılsın. Arkamızda bıraktığımız her an önce bizi sonra gelenleri bahtiyar kılsın…